Türk Sigortacılık sektörü, 2007 yılında Hazine Müsteşarlığının özverili ve başarılı çalışmaları neticesinde, son 10 yılda 11 milyar TL olan sektörel prim üretimini bugün 46,6 milyar TL’ye ulaştırmayı başararak, finans sektörünün parlayan yıldızı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Özellikle, Avrupa ve ABD’deki sigortacılık sistemiyle teknolojik yeniliklerin kamu otoritesi tarafından mercek altına alınarak, ülkemiz sigortacılık sistemine entegre edilmesi sonrasında Türk sigortacılık sektörü, yabancı yatırım kaynakları tarafından hem karlı, hem de güvenilir bir liman olma özelliği taşımaya başlamıştır ki, bu limanın en önemli yapıtaşı da başta acenteler, hemen ardından ise brokerler ve bankalardır.

Öte yandan, sektörün 10 yılda kaydettiği yukarı yönlü ivmenin ve oransal büyümenin, özellikle sektörün lokomotifi olan acenteler için söylenmesi giderek zorlaşıyor. 2007’de sektörün %65’lik prim üretimini gerçekleştiren acentelerin pazar payının 2017 yılı sonunda yaklaşık olarak %62’ler seviyesine gerilediğini gözlemlemekteyiz. Bunun temel nedenleri ise, acentelerin teknolojik gelişmeleri rakiplerine nazaran az kullanması, mevzuat değişikliklerinin sıklığı ve değişen piyasa koşullarına yönelik aksiyonların zamanında ve etkin bir şekilde alınmamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, ilgili kamu otoritelerinin denetim eksikliğinden kaynaklanan nedenlerden ötürü, yasal olmayan rakiplerin de piyasaya girmeye çalışması, özellikle acentelik mesleğine ve diğer aktörlere ciddi likidite ve moralite kaybına sebep olmaktadır.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından hazırlanan ve sektör için son derece önemli bir kılavuz olma özelliği taşıyan “Sigorta Acenteleri Dünya Uygulamaları Araştırma ve 2023 Vizyon Belirleme Raporu”nda, özellikle acente ve broker dağıtım kanalını gelecekte bekleyen tehditlerin altı çizilmiştir.

Zirve Sektörel Danışmanlık Hizmetleri’nin kuruluş amacı da işte bu temeller üzerine dayanmaktadır. Türk sigortacılık sektörünün lokomotif aktörü olan acente ve brokerlerin; değişen piyasa koşulları ile kamu otoriteleri tarafından yapılan mevzuat değişikliklerine sorunsuz bir şekilde uyum sağlayabilen, etkin bir büyüme ve performans yönetim stratejisi geliştirebilen, iç kontrol mekanizması sağlam temellere dayanan, kısacası; global gelişmişlik seviyesine ulaşarak yurtdışında rekabet gücü elde edebilecek hale gelmelerinde kılavuz olan, konusunda ilk ve tek danışmanlık firması olmaktan kıvanç duyuyoruz.